top of page

Solilu ile Doğaya Dönüş: Lavanta Yetiştiriciliği ve Aromaterapi Bahçemiz

  • Yazarın fotoğrafı: Solilu
    Solilu
  • 29 Kas 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 27 Oca


Solilu, Özge Cansu Tetik, Münevver Berksu Tetik

Solilu’yu kurduğumuz günden beri gerçekleştirmek istediğimiz birçok hayalimiz var. Bunlardan biri ve en büyüğü, içinde bulunduğumuz doğayla uyum içinde olan; doğanın güzelliklerini ve ona duyduğumuz saygıyı yansıtan ürünler üretmek. Yaklaşık üç yıldır kurduğumuz bu hayalimizin gerçeğe dönüşmesi için çabalıyoruz. Bu isteğimizi yerine getirmek için lavanta yetiştiriciliğine başladık. Yetiştirdiğimiz Lavandula Angustifolia Sevtapolis ve Lavandula Angustifolia Hemus cinsi lavantalarımızla ürettiğimiz ürünlerle de karşınızdayız.


Peki, yolculuğumuz nasıl başladı?

Lavanta ile kurduğumuz hayali, yaklaşık üç yıl önce oluşturmaya başladığımız Aromaterapi Bahçemiz ile temellendirdik. Bu süreçte birçok zorluk ve keşif yaşadık, ama hepsi bizim için değerli adımlar oldu.


İkimiz de psikolog olarak ruh-zihin-beden bütünlüğüne inanıyoruz. İnsan olarak bedensel, zihinsel ve ruhsal ihtiyaçlarımıza yaklaşım şeklimizin ancak bütünsel bir yaklaşımla mümkün olabileceğine inanıyoruz.

Solilu, Münevver Berksu Tetik

Ben (Berksu), Covid-19 salgını sırasında ruh-zihin-beden sağlığımı korumak için araştırmalar yapmaya başladım. Bu süreç beni aromaterapi ile tanıştırdı. Zaten halihazırda kokulara karşı olan ilgim, aromaterapi ile daha da arttı. Hal böyle olunca uçucu yağları araştırmaya başladım...


Eğitimi tamamladıktan sonra, Türkiye’de tıbbi aromatik bitkilerin yetişip yetişmediğini araştırmaya başladım. Araştırmalarımın sonucunda Türkiye topraklarının tıbbi ve aromatik bitkiler açısından oldukça zengin bir floraya sahip olduğunu fark ettim.


Bu zenginliği fark ettiğimizde, ailecek atalarımızın topraklarına yönelmek için bir adım atmaya karar verdik. Dedemizin dedeleri 1860’lı yıllarda Kafkasya’dan Anadolu topraklarına göç etmişler. Kafkasya’da yüksek rakımlı yerlerde yaşadıkları için, Türkiye topraklarına geldiklerinde benzer koşullarda yerleşim kurmayı tercih etmişler.


Atalarımızın yerleşim yeri olarak seçtikleri topraklardan biri de 1300 metre rakımlı yayla köyümüz Sarıcaova’ydı. Türkiye’de tıbbi bitki yetiştiriciliği yapılırken, bizim sahip olduğumuz ata topraklarında bu tür bir yetiştiricilik yabancı bir kavramdı. Köyümüz genellikle hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin yoğun olduğu, özellikle buğdaygiller familyasından ürünlerin yetiştirildiği bir yerdi. Aynı zamanda, anneannelerimizin ve dedelerimizin doğup büyüdüğü, anne ve babamızın yaşamlarının bir süre ev sahipliği yaptığı yayla köyümüz, gündüz ve gece sıcaklıkları arasındaki farkın fazla olduğu bir bölgedir. Bu nedenle, ailecek her bitkinin topraklarımızda yetişemeyeceğini önceden tahmin edebiliyorduk.


Sahip olduğumuz ata topraklarında hangi bitkinin yetişebileceğini merak ederken, bir gün, annemizin bahçesinde gördüğümüz lavanta bitkisi tüm bakış açımızı değiştirdi. Lavanta, topraklarımızda kolayca yetişmeye başlamıştı ve çiçekleri o kadar güzel olmuştu ki, bu bitkiye başka bir gözle bakmamıza yol açtı.


Solilu, Özge Cansu Tetik

‘Lavanta ile karşılaştığımızda, bu işin doğru yol olduğuna karar verdik.’


Lavanta bitkisinin topraklarımızda kolayca yetişebildiğine şahit olmak ise bizi lavanta yetiştiriciliği konusunda cesaretlendirdi. “Bizim tarlada ne yetişebilir?” kaygımız, lavantanın mis kokulu çiçekleriyle kayboldu. Bu noktada, topraklarımızda yetiştirmek istediğimiz tıbbi bitkinin mis kokulu lavanta olmasına karar verdik.


Bu kararımızdan sonra, tıbbi bitki yetiştiriciliğinin inceliklerini öğrenmek için HerbaFarm Akademi’nin kurduğu Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği eğitimini aldık. Böylelikle aromaterapi bahçemizi kuracak yeterli bilgi birikimine sahip olduk ve lavanta maceramız başlamış oldu.

Comments


bottom of page